Saturday, June 30, 2012

Cum'a nız Mübarek Dua'larınız Kabul Yaşantınız ALLAH Yolunda Ve Hayırlar İle Dolu Olsun İNŞAALLAH....








Cum'a nız Mübarek Dua'larınız Kabul

Yaşantınız ALLAH Yolunda Ve Hayırlar İle Dolu Olsun

İNŞAALLAH....

"Kim Cuma günü bana salavat getirirse,



kıyamet gününde ona şefaatim hak olur"..(Hadis-i Şerif)




Elhamdülillahi Rabbil alemin




Esselatu vesselamu aleyke Ya Resulullah


Esselatu vesselamu aleyke Ya Habiballah


Esselatu vesselamu aleyke Ya Seyyide evvelin vel ahirin



 




Yakarışımız Sanadır Ey RABBİMİZ !!!

Gecelerden sabahlara, karanlıklardan güneşlere doğru açılan yüreklerimizin perde aralıklarından süzülen nur katreleriyle geldik kapına...

Biliyoruz ki , güllerden geçer sana giden yollar...

Yakarışlarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.

Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren Mevlamız , Sana kalplerimizi getirdik.

Ey kalpleri nuruyla sarıp okşayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalplerimiz avuçlarımızda, kapına geldik.



"Selâm olsun ömür seccadesini gönül dergâhına serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdik, ama biliyoruz ne yüzümüz var ne de hakkımız...

Öğrendik ki dua, aşığın maşuğuna bir haber salmasıdır; gözyaşlarıyla yazılmış bir mektubu.

Ve bir bekleyiştir, iştiyakla, korkuyla, ümitle bekleyiş...

İşte, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemiş hesapların korkusuyla, titreyen yüreklerimize bir lahza umut adına geldik kapına... Ahh... gelebildik mi, bir haber var mı affa dair?

Acziyetimizi alarak koynumuza, bir derviş hırkasıyla, sevgili Eyyub'unun sabrını yüklenerek gelebilmek isterdik kapına... Meryem örtülerimizi örtünebilseydik... Tur Dağı'ndaki o ses bir yankı bulabilseydi ruhumuzda insanlığımız adına. Önünde bütün ruhumuzla secde edebilseydik... Yeri göğü bağrına basan ey!

Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen! Rahmetini serp taşlaşan gönüllere ey!..


Sanadır münacatımız, yalnız Sana olsun aşkımız, lûtfeyle...

Bir avuç ateşböceği uçuruver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize... Ve "ne olursan ol gel!" diyen aşıkların hürmetine, ne olur affeyle...

Seni aradık durduk gönüllerin yalnızlığında çöllerinin, menzilsiz yollarında ve bir katre Rahmetine muhtaç toprağımızda. Ah perde, ah şahdamarım... Şefkatinin gölgesine sığınıyoruz Ya Rab! Hiçliğin zerresinde kavrulmaya can attığımız demdir.

Vedûdsun... İltifatına muhtacız Ya Rab. Tenezzül buyur biz kullarının münacatına.

Dua dua açılırmış sana giden kapılar. Hüzünlü bir bahar günü kapında yalvarmaya geldik.

Senden korkumuz nâr değil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sıla-i rahimi, cânânı, canda kaybetme korkusu...



Umudumuzsa rızan: "İlahi ente maksudi..." Yüreklerimiz ezik Ya Rab. Yüzümüz yerde. Kaldırıp başımızı sonsuzluğa bakmaya yüzümüz yok... Layık olamadık. Pişmanlığın dehlizlerinde boğuluyorken ağlayamadık, derinden sessizce...

Zayıf iradelerimizle, alacakaranlık yüreklerimizle bir damla gözyaşı getirebilseydik yürekten, ihlas adına.

Biliyoruz ki, pişmanlıklara delil kabul ederdin... Yüreğin zayıf noktalarında mahkum olduk nefsimize. Ya Rab çıkar kelepçelerini o aleyhillânenin... Çıkar ne olur, dostlarının hatırına. Azad et Ya Rab şüphelerin oyuncağı olmuş aklın nezarethanesinden. Kutlu sevdanın gül kokusundan doya doya içir sinelerimize. Diri meyyitler gibi değil, sırat-ı müstakim üzerinde günahlardan nurunla yıkanmış olarak yürümeyi nasib eyle.



Şehirler, evler mezar oldu Ya Rab. Her evden ceset kokuları yükseliyor semaya. Bedenler değil, ruhlar ölü. Bize nurunla dirilmeyi nasib eyle. Biz sanemler inşa ettik yüreklerimizde gökdelenler boyu. Biz yeryüzü tanrılarının eteğini öptük. Dizboyu battık çirkefine alemin. Sahte dostları, riyakar aşkları çarparak yüzüne insanlığın, sana koşmayı nasib eyle. Tevbe kapılarının ardına değin açıldığı ve meleklerin kanatlarıyla yeryüzüne kapandığı günlerin rahmetinde yüzmekteyken, ebed aşkını gönüllerimize nakşet.

İşte can pazarında canımızı satmaktayız, bir iltifatın uğruna... Gülistanında renksiz, kokusuz bir yaprak olmayı çok görme. Yüce kapında kıtmir olanlardan eyle. Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor. Duaları semadan çevrilmeyenler adına, geceleri nurlarıyla sabahlara çevirenler adına, samimiyeti nakış nakış ömür gergefine işleyenler adına, tevbe ediyor, af diliyoruz dualarımızla...

Affeyle Ya Rab
!








No comments:

Post a Comment