Saturday, July 28, 2012

Patatesli Çıtır Börek Tarifi


 


Eğer bir masada patatesli börek varsa diğer seçenekler hep ikinci planda kalır:)  bu yüzden sanırım severek takip ettiğim Melda’nın blogunda (yemekzevki.net) geçtiğimiz günlerde patatesli börekleri görünce tarifi bir kenara not alarak ertesi günü kendimi mutfağa attım:) iyi ki de yapmışım, hem pratik hem de çıtır çıtır, nefis bir börek oldu. Tavsiye ediyorum, bu böreği de-ne-me-li-si-niz.:)


  • 4 adet yufka

  • 1 su bardağı sıvı yağ

  • 1 yemek kaşığı sirke

  • 3 yemek kaşığı un

  • yarım çay kaşığı tuz

İç Harcı için:


  • 4 adet orta boy patates

  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ

  • 1 adet soğan

  • 1 çay kaşığı nane

  • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber

  • Tuz

  • adet yumurta

Patatesleri haşlayın, kabuklarını soyarak küçük küçük doğrayın. Rendelediğiniz ya da küçük doğradığınız soğanı sıvı yağda kavurduktan sonra patatesleri ilave edin ve nane, tuz, kırmızı toz biberi de ekleyerek kavurun. İç harcını soğumaya bırakın.


Sıvı yağ, sirke, un ve tuzu iyice çırparak boza kıvamında sos hazırlayın.


Yufkalardan bir tanesini serin ve üzerine hazırladığınız sostan 3-4 yemek kaşığı dökerek fırça ile yayın. 2. yufkayı da üzerine sererek aynı şekilde sosunuzu bu yufkanın üzerine de sürüyorsunuz. ( Yapım aşamasında sirke kokusu beni endişelendirmişti ama piştikten sonra çıtır çıtır nefis bir börek oldu. )


2 kat serdiğiniz yufkaları pizza dilimi şeklinde 12 parça kesiyordunuz ve üçgenlerin kaşın kısımlarına iç harcından koyarak sigara böreği sarar gibi sarıyorsunuz. Tüm malzemeleri aynı şekilde yaptıktan sonra üzerine yumurta sarısı sürerek 180 derece ısıttığınız fırında börekler kızarana kadar pişiriyorsunuz. Afiyet olsun.

Friday, July 27, 2012

Akasyalar Ağlarken









Kimbilir hangi minik eller dikmişti bu ağaçların fidanlarını okulun bahçesine,,,kimbilir kaç tane kuşa ev sahipliği yapmıştı bu ağaçlar,kimbilir kaç öğrenci,çocuk altında oynayıp gölgesinden istifade etmişti...


Kimbilir kaç mevsim böyle bembeyaz açıp gelin edasında salınmışlardı rüzgarda,kimbilir,


ben biliyorum ama,işte kahrolsunki biliyorum,yıllardır bu akasya ağaçları evimin karşısındaki okulun bahçesinde dururlar,çok severim onları,her açtıklarında akasyalar açarken adlı şarkıyı daha bir keyifle dinleyesim gelir,,,sabah gözümü açıpta balkona çıktığımda gördüğüm ilk şey akasya ağaçlarıydı,düne kadar....





Oksijen kaynağım derdim onlara evimin gölgeliği,yeşiline bakıp huzur bulduğum,üstünde yuva yapmış kuşların cıvıldadığı,oynaştığı,üzerinde duran kumruların ben balkona çıkar çıkmaz beni görüp uçup balkonuma gelmesi,eşsiz görüntüler ve harika anılardı,hatta bir kereseinde önceki yıllarda,bir tanesinin üzerinde bir kedicik mahsur kalmıştı,çıkıp tepesine inememiştide,ne kadar ağlamıştı,sonrasında itfaiyeye haber verip,gece vakti itfaiyenin gelip sabırla onu sık dalların arasından bulup indirmesi takdire şayan bir davranıştı :)





 Okulun bahçe duvarının yıkılma tehlikesi vardı,tabela asmışlardı üzerine,ama ağaçlarımızın yıkılma tehlikesi yoktu ki :( Dün kocaman kepçeler kamyonlar gelip duvarı yıkmaya başladılar,oraya kadar her şey iyi güzel vatandaşın ve orda okuyan,bahçesinde oynayan,yoldan geçenlerin can güvenliği için o duvar yıkılıp yeniden yapılmalıydı,yıkıldıda,ama güzelim akasya ağaçlarıda beraberinde.....hani kendi kendime soruyorum,kafamda onlarca soru işaretiyle geziyorum dünden beri,üzülüyorum,akasyalar açmıyacak artık akasyalar ağlıyor,benimde içim acıyor :( Diyebilirsiniz sanane,dünyanın her yerinde bu ve buna benzer görüntüler her gün yaşanmakta,ne büyütüyosun,elimde değil,kıyamıyorum,belki o ağaçlar yerinden canlı canlı sökülmedende başka bir hal çaresi bulunurdu diyorum,bir eğitim kurumunda bunun olmamamsı gerekirdi diyorum,


hani bize küçükken bir söz öğretmişlerdi "yaş kesen baş keser" olmadı birde hadis-i şerif  vardı bu konuyla alakalı,,,,"Enes İbni Mâlik radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:


"Herhangi birinizin elinde bir hurma fidanı varken, kıyâmet kopacak olsa, derhal onu diksin!"[1]"


Gerçi bu işlerle uğraşanların hadisle atasözüyle uzaktan yakından alakası olamazya neyse,,,,





 Belki ağaçları sökmeden başka bir yöntem uygulanabilirdi,hem okulun bahçesine duvar örüpte içerde önlemini alamadıktan sonra hiç bir kıymeti yok,nice okullar var ki,etraflarında tel örgüler,yüksek duvarlar,kameralar,güvenlikleri olduğu halde içlerinde türlü terbiyesizlikler,ahlaksızlıklar yapılmakta,hatta cinayetler işlenmekte,iş duvar yapmakla,duvarları sağlamlaştırmakla bitmiyor yani,iş kafa yapılarını değiştirmekle,görüş açını genişletmekle oluyor bana göre....


Kumrularım sizin için çok üzgünüm bu sabahki halinizi gördüm,her zaman üstünde durduğunuz ağaçlarınız yerde ölmüş vaziyette yatmaktalar,sizde öyle elektrik tellerinde durmaya mahkum edildiniz,bizde karşımızdaki yeşiller yerine,evlerin soğuk beton duvarlarına bakmaya......





Durum budur dostlar,sökülen ağaçların yerine ne yapılacağını zaman gösterecek,çalışmalar devam ediyor,inşallah söktükleri ağaçların yerine yenilerini ekip birazda olsa yıllar sonra aynı seviyeye gelecekte olsa başka ağaçlar bırakırlar diyorum,izlemedeyim.....












SON KEZ...













Wednesday, July 25, 2012

Monday, July 23, 2012

Otomatik Kepenk Büyükçekmece 0537 555 60 34







 Büyükçekmece Otomatik Kepenk



KOÇYİĞİT Otomatik Kepenk ve Panjur sistemleri istanbul semtlerinde 7/24 saat otomatik kepenk ve panjur teknik servisi, tamir, bakım-onarım, yedek parça, kepenk motoru, panjur motoru ve diğer kepenk malzemeleri ihtiyacınıza hızlı ve kalıteli çözümler sunmaktadır.. Diğer semtler olduğu gibi Büyükçekmece motorlu kepenk ve panjur ihtiyacı icin Koçyiğit Kepenk Sistemlerini tercih etmişdir.

Büyükçekmece de onlarca kurumsal müşterimiz yanında devlet kurumlarıda kepenk ve panjur ihtiyaçları için KOÇYİĞİT Panjur ve kepenk sistemlerini tercih etmektedir. Biz bunun başlıca nedenleri otomatik kepenk fiyatlarının kalitemize göre uygun olmasına bağlıyoruz..


Büyükçekmece ve semtlerinde otomatik kepenk ve panjur ihtiyacınız için sizlerde bizimle iletişime geçin!



Telefon numaralarımız :


TEL   : +90216 397 06 02


GSM : +90537 555 60 34








Büyükçekmece Semtleri için kepenk ve panjur ihtiyacınız tamir ve sorunlarınız için bizi 7/24 arayabilirsiniz.







http://www.kepenk.com.tr

info@kepenk.com.tr

Saturday, July 21, 2012

The Saint and The Son

             Saya ada banyak koleksi buku-buku kewangan yang sering menjadi tatapan.Secara peribadi,ilmu ekonomi sangat  saya minati  terutama idea-idea dalam ekonomi Islam.Pada awalnya saya amat memandang tinggi konseptual yang dibentangkan seperti Dr Zaharuddin dan banyak lagi tokoh tokoh ekonomi semasa.Tetapi bila saya di bawa kepada dimensi pemikiran baru,saya dapati ada banyak ruang-ruang yang membuatkan konsep-konsep hanya kekal sebagai utopia.

               Suami saya berhenti pembelajaran master  perbankan Islam semasa proses menulis tesis.Setelah menghabiskan beberapa tahun mengkaji dan belajar pengurusan perbankan Islam,beliau tidak mampu untuk melontarkan idea yang tidak selari dengan apa yang dipegangnya.Sebagai daun hijau yang tidak mahir,hampir 10 tahun saya tertanya-tanya,kenapa dan mengapa suami saya enggan meneruskan penulisan master.sedangkan ,pada waktu itu,jika beliau meneruskan penulisan,mungkin beliau akan menjadi "anchor"dalam  pemikiran Islam terkini di Malaysia.Tawaran kerja yang lumayan,status sosial yang tinggi tidak mampu menarik minat suami.

                 Kepada rakan dan ahli keluarga yang menyoal,beliau hanya memberi alasan ketiadaan masa.Tetapi ,satu sebab utama kenapa tesis itu tidak di teruskan ,lebih kepada soal integriti,hukum dan kesan kepada masyarakat.Setelah pening ,saya menemui jawapan yang sangat saya cari.

               Beliau lari dari arus semasa,dan cuba memasyarakatkan pemikiran.setelah saya membaca The Saint and the Son yang kami beli dari UK saya memahami hakikat,suami saya hanya ingin menjadi guru untuk masyarakat.Bukan guru dalam skop seorang melayu.Tiada kopiah di kepala,tiada jubah atau serban.Tidak kedepan untuk menjadi imam,kadangkala,sengaja menjadi orang biasa.berfikir seperti mana hikmah -hikmah Syah Waliyullah.Kedepan dalam reformasi mendepani realiti hidup orang kebiasaan.Di sebalik ceramah yang berdegaar-degar di masjid,ribuan lagi yang hilang punca.Masyarakat yang banyak keliru.Pening dan sakit tanpa mengenal punca penyakit.

             Bergerak melawan arus tidak semudah mengikut arus.Tetapi kebaikan mengambil risiko,kita akan mempunyai lebih peluang.Walaupun kami tidak mempunyai wang jutaan ringgit,rezeki melebihi orang lain.Masa semakin singkat.Kerja semakin banyak.semoga semuanya bergerak mengikut landasan tuhan.

Friday, July 20, 2012

La Senza ile yaz


İç çamaşırında moda sanıyorum ki La Senza'dan sorulur. Her sezon çizgilerini beğendiğim markanın 2012 ilkbahar- yaz koleksiyonunda çok renkli ve şirin modelleri görüyoruz. Spor çamaşırlarda dantel ne arar diyenler için La Senza'ya göz atmalarını tavsiye edeceğim. Zira dantelli ama rahat ve spor modellerle ancak La Senza mağazalarında karşılaşabilirsiniz. Bu sezonun en çok dikkat çeken koleksiyonu ' Perfect Me' yi ayrıca incelemeyi unutmayın.

Bu arada La Senza'yı sadece iç çamaşırı olarak nitelendirmek yanlış olur. Evet en sevdiğimiz ürünleri belki iç giyim üzerine olanlar, ancak pijama takımları, çoraplar, terlikler, aksesuarlar, kozmetik ürünleri de La Senza mağazalarında bulabileceğiniz ürünler.

Katalog çekimlerini 1989 Letonya doğumlu bir güzelle, Ginta Lapina ile gerçekleştirmişler. Ancak bu katalogdaki fotoğraflar yerine markanın 'moda raporu' başlığında hazırladığı kozmetik-çamaşır-aksesuar kombinlerini sizinle paylaşmak istiyorum. Ve son bir not, La Senza mağazalarında şu ara güzel bir indirim ve promosyonlar mevcut. Yazıyı okuduktan sonra almaya karar vermişseniz, acele edin derim.

































































En sevdiğim: aynadaki kendim'in facebook sayfasını, www.facebook.com/ensevdigimaynadakikendim beğenerek de blogumu takip edebileceğinizi hatırlatarak görüşmek üzere diyorum...

from dawn till dusk shawlette



çok uğraştırıcı gibi gelmişti ama değilmiş örünce çabuk ilerlediğini anlamış oldum

Tuesday, July 17, 2012

Çocuk Bebe Patikleri 5





























Çocuk Bebe Patikleri 5

Çocuk Bebe Patikleri,Examples of Children's Shoe

Çocuk,Patik,Örnekleri,Examples of,Children's,Shoe


Sunday, July 15, 2012

Muhallebili Çikolatalı Kurabiye Tarifi




































Muhallebili Çikolatalı Kurabiye

MALZEMELER

125 gr. tereyağı

1 yumurta

Yarım su bardağı sıvıyağ

1 çorba kaşığı yoğurt

6 tatlı kaşığı pudra şekeri

1 paket vanilya

Yarım paket kabartma tozu

İç harcı için:

2 çay  bardağı süt

1 çay bardağı  toz şeker

1 limon

1 çorba kaşığı un

1 çorba kaşığı nişasta

Üzeri için:

Bitter çikolata

YAPILIŞI

Karıştırma kabına yumurta, yoğurt, sıvıyağ ve tereyağını koyup, karıştırın. Daha sonra üzerine pudra şekeri, vanilya ve kabartma tozu ve unu ekleyin. Alabildiği kadar un ile hamuru yoğurun. Diğer tarafta kremasını hazırlayın.  Tencereye süt, toz şeker, un ve nişastayı koyup kısık ateşte pişirin. Kıvamı koyulaşınca bir limon suyunu içine ilave ederek yedirene kadar çırpın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak içine muhallebi koyup kapatın. (Muhallebi yeterince soğumazsa hamurun çatlamasına ve muhallebinin dışarı akmasına neden olacağı için muhallebiyi bir süre soğutun. ) Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizerek  170 derecelik fırında pişirin. Pişen kurabiyeleri servis tabağına alarak üzerine eritilmiş çikolata ve yeşil fıstık ile süsleyerek servis edin.      

Saturday, July 14, 2012

Valide Sultan Çorbası

Valide Sultan orbas


Ramazanlarda, bayramlarda ve özel günlerde valide sultan çorbası oldukça fazla yapılmaktadır. Bizlerde sizlerle bu leziz çorbanın tarifini ve yapımını anlatmak istedik.


Malzemeler:
3 yemek kaşığı un (dolu)
1 adet yumurta
1,5 su bardağı yoğurt
2 su bardağı sıcak et suyu (sıcak)
3-4 su bardağı su (sıcak)
Karabiber
Tuz
Bir fiske kadar kimyon


Köftesi İçin:
200 gram köftelik kıyma (Yağsız)
1 dilim rendelenmiş ekmek (Ekmek dilimi ince olursa daha iyi olur.)
1 adet ufak soğanın rendesi
Bir diş sarımsak rendesi (Çok az)
Tuz
Karabiber
İstenildiği miktarda kimyon


Köftesinin Hazırlanışı:
Köfte malzemelerinin hepsini karıştırarak yoğurun. Yoğurduktan sonra 20 dakika bekletin. Sonra bir tepsi içerisine un serpin ve bilye büyüklüğünde köfteler hazırlayıp içerisine koyup bekleyin.


Çorbanın Hazırlanışı:
Yoğurt, yumurta ve unu karıştırın. Fakat unu kavurmayın. 3 su bardağı soğuk suyu ilave edin ve kısık ateşte ısınana kadar bekleyin. Isındıktan sonra içerisine et suyunu ilave edin. Yavaş yavaş karıştırmayı sürdürün. Kaynama sırasında içerisine kimyon ve bilye büyüklüğünde oluşturmuş olduğunuz köftelerinizi ekleyin (Köfteleri içerisine koyarken dikkat edin, yanmayın). En son olarak çorbanın tuzunuda ilave ederek 10 dakika sonra altını kapatın. Çorbanızı dilendirin. İsterseniz üzerine nane, kırmızı biber, yağdan oluşan soslarda yapıp dökebilirsiniz.


Önemli Not: Çorbanın kıvamı koyu olursa üzerine sürekli et suyu veya sıcak su eklemeyi unutmayın. Tuzunu ise altını kapatmaya yakın bir sürede ilave etmelisiniz. Eğer yanlış zamanda eklerseniz yoğurt keilir ve göz göz olur.


Valide Sultan Çorbasından Fotoğraflar:
Valide Sultan orbasValide Sultan orbas

Tarif http://birdutmasali.blogspot.com’dan alınıp, düzenlenmiştir.


Gelen Aramalar: valide sultan çorbası, valide sultan corbasi tarifi, valide sultan corba tarifi

13 Temmuz 2012 tarihinde yazılmış.

Friday, July 13, 2012

BİZİM EVE BİR GELİN GELDİ HOŞ GELDİ SEFA GELDİ









YİNE YOĞURT KABI


yazıları görünmesin diye beyaz kumaşla kapladım














gelinlik dantel kumaşı dolayına silikonla yapıştırdım




 kapağıda yine bayaz kumaşla kaplayıp tülü iğne ile büzgü alıp büzdüm















 zevkime göre süsledim